KRİPTO PARALARIN HACZİ
Teknolojide meydana gelen değişimlerin sonucunda ortaya çıkan ve popüler olan kripto paralar, sanal para birimi olarak kullanılan ve fiziksel bir yapıda olmayan dijital varlıklardır. İsmini kriptografi yani şifreleme yönteminden alan kripto paraların en önemli özelliği güvenli yapısı ve merkeziyetsiz olmasıdır. Yani kripto para birimleri klasik para birimlerinden farklı olarak merkezi bir otorite aracılığıyla belirlenmemektedir. Bunun sonucu olarak da hükümetlerin düzenlemelerinden ve etkilerinden uzaktır. Elbette kripto paraların bu merkeziyetsiz yapısı, değişkenliğe açık olması, zaman içerisinde kullanım alanlarının genişlemesi ve popülaritesinin artması, beraberinde birçok hukuki tartışmayı da getirdi. Kripto paralar gerçekten para mıdır, hukuki statüleri nedir, kripto paralara karşı icra işlemleri gerçekleştirebilir mi ve eğer bu mümkünse nasıl bir yol izlenmelidir? Gibi sorular öğretide halen tartışılmaktadır.
Kripto Paraların Hukuki Durumu Nedir?
Her ne kadar kripto paraların hukuki durumu tartışmalı olsa da malvarlığı değeri olarak kabul görmesi yönünde bir görüş birliği bulunmaktadır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 2013/32 sayılı basın açıklamasında Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında, kripto paraların elektronik para olarak kabul görmeyeceği ifade edilmiştir. 16 Nisan 2021 tarihli ve 31546 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’in 3/1. maddesinde kripto paraların tanımı yapılmış ve sanal para olarak değerlendirilebileceği belirtilmiştir.
Kripto Para Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’in 3/1 maddesinde;‘Bu Yönetmeliğin uygulanmasında kripto varlık, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade eder.’ Şeklinde tanımlanmıştır.
Yine Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’in 3/2 ve 3/3 maddelerinde;
3/2 Kripto varlıklar, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamaz.
3/3 Kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamaz.
hükümleri ile kripto paraların ödeme aracı olarak kullanımı yasaklanmış ve değişim aracı özelliği kısıtlanmıştır. Tüm yapılan açıklamalar ışığında kripto paraların hukukî statüsünün ne olmadığı netleşmeye başlasa da ne olduğu hususu hâlâ tartışma konusudur. Ancak doktrinde ağırlıklı görüş kripto paraların sanal para olduğu yönündedir. Nitekim, Avrupa Merkez Bankası’nın sanal para tanımı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 2013/32 sayılı basın açıklaması ve Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik m.3/1’in kripto para tanımına göre de kripto paralar sanal para olarak değerlendirilmelidir.
İcra ve İflas Hukuku Kapsamında Kripto Para İçin Haciz İşlemleri Yapmak Mümkün mü?
Genel manada haciz, para borcu bulunan bir kişinin borcuna yeter miktar ve değerdeki malvarlığına alacaklının başvurusu üzerine cebri icra yolu ile hukuken el konulmasıdır. Kripto paraların değeri, para ile ölçülebilen ve haczedilebilecek malvarlığı değerleri arasındadır. Ayrıca 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 82 ve 83. Maddelerinde haczi mümkün olmayan mal ve alacaklar sayılmıştır ve kripto paralarla ilgili de kanunda ayrı bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla kripto paraların kanunen haczi yasak değildir.
Ancak her ne kadar kripto paraların haczi teoride mümkün olsa da pratikte birtakım zorluklar bulunmaktadır. Söz konusu Kripto Varlıklar belirli bir merkezi otoriteye bağlı olmayacakları şekilde tasarlanmıştır ve bu paraların akışını takip eden bir banka da mevcut değildir. Dolayısıyla kullanıcıların cüzdanlarında saklanan bu paralara, borçlu istemediği ve özellikle beyan etmediği sürece erişilebilmesi pek de mümkün değildir. Elbette icra memurlarınca gerçekleştirilen fiili haciz esnasında borçlunun işyerinde, evinde, teknolojik cihazlarında kripto paralarını sakladığı e-cüzdanını araştırıp bulmak da mümkündür. Ayrıca Türkiye’de mevcut kripto paraları tespit etmek bir nebzede olsa mümkün iken yurtdışı kripto para borsalarında paranın tespitine ilişkin bir düzenleme olmaması ve bu konuda uluslararası bir işbirliği de bulunmaması sebebiyle borçlunun yurtdışındaki yabancı kripto borsalarında parası var mı, yok mu tespit etmek mümkün olmamaktadır.
Kripto varlıkların haczinin nasıl yapılabileceği hususuna geçmeden önce Kripto parada kullanılan cüzdan kavramının ne olduğuna kısaca değinmekte yarar görüyoruz. Kripto varlıkların depolanması için kullanılan cüzdanlar; Sıcak cüzdan ve Soğuk cüzdan olarak ikiye ayrılır. Sıcak cüzdan (Hot wallet); kripto varlıkların çevrimiçi ortamlarda saklandığı ve erişilebildiği kripto varlık cüzdanını ifade eder. Sıcak cüzdanlar genellikle internete bağlı olan bilgisayarlar, mobil cihazlar veya çevrimiçi platformlar üzerinde çalışır. Soğuk Cüzdan (Cold wallet); kripto varlıkları saklamak için kullanılan ve herhangi bir internet ağına bağlı olmayan bir kripto varlık cüzdanını ifade eder. Soğuk cüzdanlar genellikle bir akıllı bellek çubuğuna benzer bir cihazda bulunan özel anahtarınızı depolar. Soğuk cüzdana erişim sağlamak için USB veya Bluetooth gibi bağlantı yöntemlerini kullanarak cüzdanın bilgisayar veya mobil cihaza bağlanması gerekir. Soğuk cüzdanlar, çevrimdışı ve internete bağlı olmamaları sebebiyle kripto varlıkların siber suçlara karşı korunmasının en iyi yolu olarak kabul edilir.
Soğuk cüzdanda muhafaza edilen kripto paraların varlığının hukuki açıdan tespiti zordur. Ancak borçlunun mal beyanında bulunması suretiyle cüzdanında kripto paranın bulunup bulunmadığı tespit edilebilecektir. Sıcak cüzdanda bulunan kripto paraların tespiti ise daha kolaydır. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 80/3’e göre; ‘Talep vukuunda borçlu kilitli yerleri ve dolapları açmağa, vesair eşyayı göstermeğe mecburdur. Bu yerler icabında zorla açtırılır.’ şeklindedir. Buna göre İcra memuru kripto paraların sıcak cüzdanda bulunduğunu biliyorsa, borçludan gizli anahtarını girerek cüzdanını açmasını talep edebilir. Kripto paralar sıcak cüzdanda değil de, donanım şeklinde yani Soğuk Cüzdanda saklanıyorsa 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 80/4’e göre; kıymetli şey olarak değerlendirilip icra memuru tarafından bulunduğu yerden zorla açtırılıp alınabilir.
Özellikle şunu da belirtmekte yarar var; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 74. maddesine göre borçlu; hem kendisine hem de üçüncü kişide bulunan malvarlığını bildirmek zorundadır. Mal beyanında bulunmayan borçlu hakkında 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 76. maddesine göre tazyik hapsi uygulanabilir. Bu nedenle borçlu varsa eğer kendi cüzdanında ya da üçüncü kişide bulunan kripto paraları varsa bunu mal beyanıyla bildirmelidir. Yine mal beyanında bulunup da mal varlığında kripto para bulunduğunu bildirmeyen borçlunun daha sonra kripto varlığı bulunduğunun öğrenilmesi durumunda, borçlu hakkında 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 338. Maddesine göre Gerçeğe Aykırı Beyanda Bulunmaktan işlem yapılması söz konusu olabilecektir.
Kripto paralara haciz işlemi uygulanmasında bir başka yöntem ise haciz ihbarnamesi gönderilmesi yöntemidir. Türkiye’de bulunan kripto para borsalarında Türk vatandaşı olarak hesap açabilmek için kimlik bilgileri aranmakta olup bu sayede borçlu ve paraların borçluya aidiyeti kolaylıkla tespit edilebilmektedir. Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’in 4/2 maddesine göre de; kripto paralara ilişkin ödemeler banka kanalıyla yapılmak zorundadır. Bu nedenle Türkiye’de mevcut kripto para platformlarına (BinanceTR, BTCTürk, Paribu, Papara Elektronik Para, ….. vb.) 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 89. maddesine dayanarak haciz ihbarnamesi gönderilebilmektedir. Borçlunun üçüncü bir kişide kripto para alacağının var olduğuna ilişkin beyan haciz ihbarnamesinin gönderilmesi için yeterli olacaktır.
Her ne kadar yerel mahkeme kararları emsal niteliğinde kararlar olmasa da, kripto para borsa hesabında mevcut cüzdanlara haciz konulabileceği yönünde kararlar mevcuttur. Örneğin; İstanbul 14. İcra Müdürlüğüne başvuran alacaklı, borçlunun Türkiye merkezli kripto para borsasındaki hesabına haciz işlemi uygulanmasını talep etmiş ve neticesinde 05.03.2021 tarihinde borçlunun kripto paralarına haciz işlemi uygulanmıştır. İşbu karar üzerine ilgili kripto para borsası, borçlunun sıcak cüzdan hesabına bloke koymuştur. Bu haciz işlemine karşı İstanbul İcra Mahkemesine başvuran borçlu; “Türkiye’deki kripto para borsalarının SPK mevzuatına tabi aracı kurum ya da BDDK mevzuatına tabi banka veya finans kuruluşu olarak adlandırılamayacağı için mevzuat yokluğundan ihbarnamenin iptalinin gerektiği” şeklinde şikayet yoluna gitmiştir.
Bunun üzerine gerekli değerlendirmeyi yapan İcra Mahkemesi de; “Her ne kadar davacı, kripto paraların haczedilmeyeceğini iddia ederek şikayetçi olmuş ise de bu tür paraların da emtia ve menkul kıymetler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bir çeşit dijital döviz veya sanal para olarak kabul edildiği, dolayısıyla haczedilebileceği anlaşıldığından şikâyetin reddine……..” şeklinde karar vermiştir.
Sonuç olarak kripto paralar, gelişen teknolojiyle birlikte hayatımızın her alanında dijitalleşmenin bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kadar yaygın olmasına rağmen Türk Hukukunda henüz yasal bir statüsünün bulunmaması önemli bir eksikliktir ve de önümüzdeki süreçlerde karşımıza ciddi hukuki problemleri getirecektir. Görünen o ki, özellikle kripto paraların haczi konusunda düzenleme yapılması zaruridir.